Ses kısıklığı yaşayan erkek görseli

Seste kısılma meydana gelmesi, bazı kişilerin ses tonunun bir miktar düşmesi şeklinde ortaya çıkarken bazı kişilerde ise sesin neredeyse duyulmayacak seviyeye gelmesi olarak da kendisini gösterebilir. Ses kısıklığı genel olarak vokal kord olarak isimlendirilen ses tellerinin normal titreşimini engelleyen herhangi bir durumdan kaynaklanıyor olabilir. Bu bölgede ödem meydana gelmesi, inflamasyon (iltihabi durumlar) ve polipler, ses tellerinin hareketlerini olumsuz yönde etkileyerek ses kısıklığı oluşturabilecek durumlar arasında yer alır. Bu durumların gelişmesinde çoğunlukla soğuk algınlığı veya alerjik durumlar rol oynar.

Ses Kısıklığı Nedir?

Ses kısıklığı, sesin kalitesinde, frekansında, yüksekliğinde veya sesin oluşturulması için harcanan eforda değişiklik meydana gelmesi olarak tanımlanabilir. Bu durum kişinin diğer bireyler ile iletişimini olumsuz yönde etkileyerek yaşam kalitesinin azalmasına neden olabilir.

Ses kısıklığı, normal ses düzeyinin anormal bir şekilde azalması olarak da kısaca ifade edilebilir. Toplum genelinde oldukça sık görülen bu durum, genellikle boğazda tahriş hissi ile birliktelik gösterir. Seste kısıklık meydana gelmesi halinde çatlak, güçsüz ve düşük tonda bir ses oluşur. Bu sorunun temelinde ise ses tellerinin bulunduğu bölge olan larinkste çeşitli nedenlerle oluşan larenjit bulunur. Larenjit adı verilen durum, ses tellerinin aşırı kullanılması, çeşitli nedenlerle tahriş olması veya soğuk algınlığı gibi enfeksiyon durumlarına bağlı olarak oluşabilir. 7-10 günden daha fazla süreyle devam eden kalıcı ses kısıklığında, ileri araştırmaların yapılabilmesi için sağlık kuruluşlarına başvurulmasında fayda vardır.

Dinlenme durumunda ses tellerini ihtiva eden katlantılar açık konumdadır. Konuşma, bağırma ya da şarkı söyleme gibi, bu yapıların kullanılacağı bir eyleme karar verilmesi halinde ise birçok farklı faktör bir arada çalışarak duyulabilir bir sesin oluşmasına yardımcı olur. Sesin oluşturulması aşamasında bu faktörlerden herhangi birinin olumsuz yönde etkilenmesi, ses kısıklığı şeklinde kendisini gösterebilir. Ses oluşturulurken ilk aşamada vokal katlantılar birbirine yaklaşır. Bu yapıların birbirine yaklaşmasında sorun oluşması, katlantıların hareketlerini kontrol eden sinirlerde oluşan bir problemden kaynaklanabilir. Bu durumun sonucunda ise ses kısıklığı şikayeti ortaya çıkar. Sesin oluşturulmasının ikinci aşamasında birbirine yaklaşan vokal katlantıların arasından hava geçerek, bu yapıların titreştirilmesi sağlanır. Birbirine yapışık ve kapalı şekilde duran bu katlantıların arasından hava geçişini engelleyecek herhangi bir problem ses kısıklığına neden olabilir.

Vokal katlantıların hareketi ve sonrasında meydana gelen titreşim aşaması sonucunda oluşturulan sesin, çevreden algılanabilmesi için vücudu terk etmesi gerekir. Hava akışının dışarıya akışını engelleyen ağız, burun ve boğaz bölgesindeki çeşitli problemler, ses kısıklığı şikayeti ile kendisini gösterebilir.

Boğazlı kazak giyen kadın görseli


Ses Kısıklığı Nedenleri Nelerdir?


Ses kısıklığı nedenleri incelendiğinde ilk sırada larenjit adı verilen durum yer alır. Larenjit gelişimi, akut (ani başlangıçlı ve kısa süreli) veya kronik (uzun süreli) olarak meydana gelebilir. Akut larenjit olguları genellikle soğuk algınlığı gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarından kaynaklanır. Soğuk algınlığı dışında çeşitli eylemler de larinks bölgesinde inflamasyona neden olabilir. Bağırma, yüksek sesle konuşma, yüksek sesle şarkı söyleme, ses tellerini dinlendirmeden uzun süre boyunca konuşma yapılması ve çok tiz veya pes tonlarda uzun süreli olarak konuşulması, ses tellerinin bulunduğu bölgede inflamasyona neden olabilecek durumlar arasında yer alır.

Larenjit bazı kişilerde kronikleşebilen bir hadisedir. Özellikle tütün ve alkol gibi zararlı alışkanlıkların varlığı, reflü ve çeşitli irritan kimyasallara maruz kalınması halinde uzun süreli larenjit durumları gelişebileceği için dikkatli olunmalıdır.

Ses tellerinin bulunduğu yapılar birer cep veya katlantı şeklindedir. Bu katlantılar üzerinde gelişen nodül, kist veya polip gibi iyi huylu oluşumlar da ses kısıklığı nedenleri arasında yer alır. Vokal nodüller (şarkıcı nodülü), bu ceplerde karşılıklı ve çiftler halinde gelişen nodülleri tanımlar. Bu nodüllerin gelişimi, ses telleri üzerinde aşırı baskı oluşmasına neden olabilir. Vokal nodüllerden farklı olarak vokal kist gelişimi, ses tellerinin içinde gelişen sert doku şeklinde açıklanabilir. Vokal polipler ise katlantıların genellikle tek tarafında ortaya çıkar. Hem nodüller hem de polipler ses kısıklığına neden olabilen etkenler arasında bulunur.

Ses tellerinin bulunduğu katlantılarda kanama meydana gelmesi bir diğer ses kısıklığı nedenidir. Vokal katlantı kanaması, bu dokunun yüzeyinde bulunan kan damarlarında yırtılma olduğu zaman oluşur. Hızla gelişen ses kısıklığı aynı zamanda şarkı söyleme işlevini de bir anda olumsuz yönde etkiler. Vokal katlantıda kanama nedeniyle gelişen ses kısıklığında kişiler, vakit kaybetmeden ses tellerini dinlendirmeye başlamalı ve en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır.

Ses tellerinde tek ya da çift taraflı oluşabilen felçler, bu yapıların normal şekilde açılıp kapanmasını engelleyerek ses kısıklığına neden olabilir. Baş, boyun ve göğüs bölgesine alınan travmalar veya bu bölgelerde meydana gelen tümöral oluşumlar, ses tellerinde felç gelişimine neden olabilen durumlar arasında yer alır.

İnme, Parkinson hastalığı veya spazmodik disfoni olarak isimlendirilen nörolojik rahatsızlıklar, bazı kişilerde beynin larinks bölgesindeki kasları kontrol eden kısımlarında çeşitli sorunlara neden olarak ses kısıklığı meydana getirebilir.

Bir diğer ses kısıklığı nedeni olan reflü varlığında ise mide içeriğinin asidik yapısı, yemek borusuna geri kaçar. Bu asit yapıdaki içerik, larinks bölgesine ulaştığında bu bölgeyi tahriş ederek ses kısıklığına neden olabilir. Reflüye bağlı oluşan ses kısıklığı, özellikle sabah ilk uyanıldığı zaman belirgindir.

Hem mevsimsel olarak oluşan hem de yıl boyu devam eden alerjik hadiseler, ses kısıklığı nedenleri arasında yer alır. Tiroit hastalıkları da ses kısıklığı sebebi olabilir. Özellikle uygun tedavi almamış hipotiroidi hastalarında ses kısıklığı ortaya çıkabilir.

Ses Kısıklığı En Çok Kimlerde Görülmektedir?

Ses kısıklığı en sık olarak larinks bölgesinin inflamasyonunu tetikleyebilen faktörlere sahip kişilerde görülür. Soğuk algınlığı, bağırma veya yüksek sesle şarkı söylemeyi gerektiren meslekler, bakteriyel enfeksiyonlar veya alkol tüketimi olan kişilerde, ses kısıklığına karşı bir yatkınlık söz konusu olabilir. Bu faktörlere ek olarak, hava kirliliği bulunan bölgelerde yaşanması, çeşitli alerjen veya kimyasal maddelerin havayolu ile vücuda alınması, reflü, sık sinüs enfeksiyonu geçirilmesi, tütün kullanımı veya pasif içicilik gibi durumlar da ses kısıklığı riskini artırıcı özellik gösterebilen faktörler arasında yer alır.

Ses kısıklığı çocuklarda da görülebilen bir durumdur. Özellikle kreş, anaokulu veya ilkokul gibi çocukların birbirine çok yakın olduğu ve bağırarak oyunlar oynadığı ortamlarda bulunan çocuklarda larenjit gelişimine karşı bir yatkınlık söz konusu olabilir. Küçük yaştaki bireylerde ses kısıklığı tespit edilmesi halinde ses tellerinin dinlendirilmesine özen gösterilmelidir. İlk aşamada ılık sıvı tüketimi ile desteklenebilecek ses kısıklığının geçmemesi veya ilerlemesi halinde ise sağlık kuruluşlarına başvurarak uzman hekimlerden destek alınması önerilir.

Boğazını tutan kadın görseli

Ses Kısıklığına Ne İyi Gelir?

Ses kısıklığının meydana gelmesi genellikle larenjit olarak isimlendirilen iltihabi durumdan kaynaklanır. Ses tellerinin aşırı kullanılması veya soğuk algınlığı gibi durumlarda, larenjit ortaya çıkabilir. Larinks bölgesinde yer alan ses telleri, konuşma sırasında düzgünce açılıp kapanma hareketi yapar. Bu hareket sırasında aralarından geçen hava, ses tellerinin titreştirilmesini ve sesin oluşturulmasını sağlar. Ses tellerinin bulunduğu bölgede meydana gelen inflamasyon ve ödem, havanın bu bölgeden geçişini engelleyerek sesin normalden daha kısık oluşmasına neden olabilir. Çeşitli uygulamalar, basit nedenlerle oluşan ses kısıklığı olgularında durumun kontrol altına alınmasına katkı sağlayabilir.

Sesin dinlendirilmesi, ses kısıklığı gelişimi sonrasında atılabilecek adımların başında gelir. İstirahat ile birlikte ses tellerinin daha fazla tahriş olması da engellenmiş olur. 1-2 gün boyunca sadece gerekli durumlarda kısık sesle yapılacak konuşma şeklinde gerçekleştirilen ses tellerinin dinlendirilmesi, bu bölgede oluşan inflamasyonun dindirilmesine katkı sağlayabilir. Ancak bu istirahat sırasında fısıldama yapılmamasına dikkat edilmelidir. Fısıldama, bilinenin aksine ses telleri üzerinde normal konuşmaya göre daha fazla yük binmesine neden olabilir. Fısıldama sırasında ses tellerinin sıkı bir şekilde çekilmesi, ses kısıklığının iyileşme sürecini olumsuz yönde etkileyebileceği için dikkatli olunmalıdır.

Larenjit, genellikle soğuk algınlığı gibi viral enfeksiyonlardan kaynaklanır. Dolayısıyla vücudun dinlendirilmesi ve yeterli sıvı alımının sağlanması, iyileşme sürecinin desteklenmesi için oldukça önemlidir.

Sıcak bir banyo yapılması ses kısıklığına iyi gelebilen bir diğer uygulamadır. Sıcak banyo suyundan oluşan su buharı, bulunan ortamın nemlendirilmesini sağlayarak boğaz ve ses teli yapılarının da rahatlamasına katkı sağlayabilir. Bu uygulama yapılırken cilt yanıklarından kaçınmak adına suyun ideal ısıda olmasına dikkat edilmelidir.

Yaşanılan ortamın nem oranının düşük olması nedeniyle kuruluk şikayetine bağlı oluşan ses kısıklığında, nemlendirici cihazların kullanımı fayda sağlayabilir. Gece vakti özellikle uyku sırasında boğaz bölgesinde kuruluk meydana gelmesi doğal bir durumdur. Uyku sırasında üretilen tükürük düzeyinin azalması, ağız ve boğaz bölgesinde bakteri birikimini kolaylaştırıcı etki yapabilir. Uyunan ortamın nemlendirilmesi bu durumun önüne geçerek, kuruluğa bağlı oluşan ses kısıklığının iyileşme sürecine katkı sağlayabilen bir yaklaşımdır.

Tütün kullanımı gibi zararlı alışkanlıkları olan kişilerde ses kısıklığı gelişmesi halinde bu alışkanlıklarından en azından birkaç gün vazgeçilmesi önerilir. Tütün kullanımı sırasında boğazdan geçerek akciğerlere çekilen sigara dumanında, larinks bölgesinin tahrişine neden olabilecek çeşitli kimyasallar bulunur. Aynı zamanda bu ürünlerde bulunan nikotin, iyileşme sürecini de olumsuz yönde etkileyebileceği için bilinçli olunmalıdır.

Tütün kullanımında olduğu gibi ses kısıklığı gelişen kişilerin alkol kullanımına da en azından ara vermesi önerilir. Alkol tüketimi, boğaz bölgesinde kuruluğa neden olarak ses tellerinde daha ileri hasar meydana gelmesini tetikleyebileceği için dikkatli olunmalıdır.

Reflü nedeniyle ses kısıklığı gelişen kişilerin beslenme planlarını, bu durumlarını rahatlatacak şekilde değiştirmeleri önerilir. Özellikle baharatlı veya acı içeriğe sahip gıdalar, reflü şikayetini ve dolayısıyla bu probleme bağlı oluşabilecek ses kısıklığını artırabileceği için bilinçli olunmalıdır.

Bisolduo Şurup: Soğuk Algınlığının Sebep Olduğu Ses Kısıklığını Rahatlatır

Bisolnatur ürün görseli

Bisolduo şurup, saf doğal bal ve hatmi kökü kuru ekstresi içeren doğal bir üründür. Bal, viskoz kıvamı ve yatıştırıcı etkileri sayesinde kuru, boğaz ağrısını sakinleştirmeye yardımcı olan iyi bilinen bir doğal bileşendir. Hatmi kökü, mükemmel kaplama faydaları ile yoğun kıvamlı doğal bir bileşendir. Aynı zamanda, balsam etkisi yaratmaya yardımcı olan, yüksek oranda çözünebilir bir bileşendir. Gluten, laktoz, alkol, yapay aroma ve koruyucu içermeyen Bisolduo şurup, aynı zamanda hoş bir tada sahiptir. Yetişkinler ve 2 yaş üzerindeki çocuklar için kullanımı uygun olan Bisolduo şurup, 2-6 yaş aralığındaki bireylerde günde en fazla 3 defa olacak şekilde 2,5 ml (yarım tatlı kaşığı) ölçeğinde tüketilebilir. Bu miktar 6-12 yaş çocuklar ve 12 yaş üstü bireyler için 5 ml (bir tatlı kaşığı) olarak belirlenmiştir. Yetişkinler ve adolesanlar, günde 6 defa 5 ml ölçeğinde tüketilebilir. Bisolduo şurup, soğuk algınlığı nedeniyle oluşan ses kısıklığı gibi boğaz rahatsızlığı belirtilerini rahatlatır.

Kaynakça

1- https://www.verywellhealth.com/hoarseness-causes-and-treatment-2248928

2- https://www.healthline.com/health/hoarseness

3- https://www.healthline.com/health/laryngitis-2

4- https://www.medicalnewstoday.com/articles/hoarse-voice

5- https://www.healthline.com/health/how-to-get-your-voice-back#_noHeaderPrefixedContent

6- https://www.healthline.com/health/home-remedies-for-laryngitis

7- https://www.bisolnatur.com.tr/urunler/bisolduo-surup/

Yayınlama Tarihi: 2022-01-27

Son güncellenme Tarihi: 2022-01-27


Kuru ve Balgamlı Öksürük

Bisolnatur ürün görseli

Doğal içeriği ile öksürüğü rahatlatır, boğaz ağrısını yatıştırır.

Kuru Öksürük ve Boğaz Ağrısı

Bisoldu Şurup ürün görseli

Anında yatıştırıcı etkisi ile kuru öksürüğü rahatlatır, boğaz ağrısını yatıştırır.

Bisoldu Sprey ürün görseli

Semptomların kötüleşmesini önlemek için anında etki ederek öksürüğü rahatlatır, boğaz ağrısını azaltır.

Soğuk Algınlığı Virüslerine Etkili

Bisol Viral ürün görseli

Soğuk algınlığı virüslerini hapseder, etkisiz hale getirir ve sizi korur.

Nereden Satın Alabilirim? harita görseli

Nereden Satın Alabilirim?

Bisolnatur ve Bisolduo’yu eczanelerden reçetesiz satın alabilirsiniz, çocuklarda doktora danışılarak kullanılması gerekmektedir. Size en yakın eczaneyi bulmak için:

Öksürük ve soğuk algınlığını yenmek için ipuçlarımızı keşfedin

Öksürük Nedir? görseli

Öksürük Nedir?

Genelde soğuklarla birlikte kendini gösteren öksürük bazen önemli bir iş görüşmesinde, bazen çok önemli bir sınavda, bazen en mutlu olduğunuz an gibi olmadık yerlerde hayatınızı kâbusa çevirebilir.

Kuru Öksürük Nasıl Geçer, Ne İyi Gelir? görseli

Kuru Öksürük Nasıl Geçer, Ne İyi Gelir?

Normal şartlarda öksürük, son derece doğal bir reflekstir. Vücut; öksürük yoluyla solunum yolundaki yabancı ve/veya zararlı partikülleri ya da mikropları uzaklaştırır. Bununla…

Balgamlı Öksürük görseli

Balgamlı Öksürük

Yaş öksürük olarak da bilinen balgamlı öksürük solunum yolları enfeksiyonuna bağlı olarak gelişen bir durumdur. Balgamlı öksürük birçok hastalığın belirtisi olabilir.